Şubat 2017… Bir gün…
40 GÜN 40 GECE
İnsanın kendini yeni baştan yaratması mümkün mü? Daha önemlisi bu gerçekten gerekli mi? Neden daha farklı olmaya çalışalım, daha iyi, daha mutlu ve daha ve daha olalım. Bunca çabanın ne anlamı var? Bu
sorulara tek cevabım şu: “ Neden olmasın? Neden daha iyi, daha mutlu,daha dingin, daha bilge ve daha her neyse ondan olmayalım… Eğer değişebilir, gelişebilir bir varlıksa insan neden değişmeyelim? Bu, yani sürekli sınırlarını zorlamak, denemek, ne olduğun ve ne olabileceğin hakkında merak etmek, olduğun yerde kalmaktan daha eğlenceli bir yol yaşamak için… O yüzden neden olmasın? Peki şimdi ilk soruya geri dönelim. Mümkün mü bu? Söyleyebileceğim tek şey Okuyucu; “Mümkün olduğunu söylüyorlar” ve göreceğiz…
Bu projenin adı neden “40 gün 40 gece”? En önemli nedeni şu: “Kulağa çok hoş geliyor bence.” Diğer nedeni ise alışkanlıklarımızla ilgili… Bizi biz yapan asıl şeyler kişiliğimizin en göz önündeki en belirgin parçaları değildir aslında. Görünürdeki her büyük parça aslında daha küçük ve önemsiz görünen parçaların bir araya gelmesinden oluşur. En önemsiz görünen alışkanlıklarımız, en sıradan tavırlarımız en temel yapı taşlarımızdır. Ve bir şeyleri gerçekten değiştirmenin yolu işte o ufacık yapı taşlarından geçer.
Peki yeni bir alışkanlık edinmek ve bunu yaparken terk etmek istediğimiz bir alışkanlıktan kurtulmak için ne kadar uğraşmamız gerekiyor? Kimi kaynaklar bu sürenin 21 gün olduğunu söylese de daha derin araştırmalar, edinmek istediğiniz alışkanlığın sizin için zorluk derecesine göre bu sürenin değişebileceğini söylüyor. Ancak süre değişse de değişmeyen bir şey var ki süreklilik ve tekrar işin olmazsa
olmazı.
Burada benim yapmayı denediğim ve başarıp başaramayacağımı birlikte göreceğimiz şeyse 40 gün ve 40 gecenin gerçekten bir şeyleri değiştirip değiştiremeyeceği. Meydan okuma başlasın…
–BİRİNCİ GÜN… ERKEN ÇOK ERKEN…
Bu sabah saat 05:45’te uyandım. Evet anlaşıldığı gibi ilk denememizi şu meşhur sabah insanları dünyasına adım atarak yapıyoruz. Şu an ölümüne uykum var ama ilk gün için normal bir durum olmalı.
Bu yazıya kadar ulaştıysanız siz de muhtemelen hayatının bir döneminde erken kalkmayı kafaya takmış en azından bir kez olsun Google’da nasıl erken kalkabileceğini aramış insanlardansınız. Saçma sapan ve doğamıza aykırı bir medeniyet yaratmanın sonuçlarından biri bu olsa gerek: Erken kalkma metotları piyasası gibi akla zarar piyasaların oluşması… Neden bahsettiğimi anlamadıysanız siz paragrafın başında bahsettiğim insanlardan değilsiniz ve hiç bu dehlizlere girmediniz. O zaman şimdi bir başlangıç yapın ve google a erken kalkmak yazın… Gördünüz mü? Bu sizi tatmin etmediyse bir de sorunuzu İngilizce olarak yazın. İnsanlığın neredeyse en çözümsüz sorunu bu işte: Erken kalkmak…
O halde buradan başlayalım 40 günlük meydan okumamızın ilk konusu bu olsun. 40 gün boyunca saat 05:45’te kalkılacak. Ama durun, saat 8’e kadar koltukta pinekledikten sonra.05:45’te uyanmanın tek başına ne anlamı var ki? O halde eli arttırıyorum ve 40 gün boyunca her sabah 05:45’te kalkıp egzersiz yapılacak diyorum. Bakalım gerçekten güneşin ilk ışıklarıyla kutsanmak dedikleri gibi bize harikalar dünyasının kapısını açacak mı? Hadi bakalım ne derler “Denemesi Bedava”…
Düşe Dokunur Şeyler 